Tepkiler Sonuç Verdi: MHRS’de Kadınlara Yönelik 'Evli/Bekar' Ayrımı Kaldırıldı
Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde (MHRS) kadın doğum randevularında uygulanan “evli/evli olmayan” ayrımı, Ankara Tabip Odası’nın girişimleri ve kamuoyundaki yoğun tepkiler sonrası kaldırıldı. Karar, hasta mahremiyetini ve kadın haklarını savunan çevreler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Ankara Tabip Odası Müdahil Oldu, Uygulama Değişti
Kadın hastaların MHRS üzerinden kadın doğum randevusu alırken "evli" veya "evli olmayan" şeklinde sınıflandırılmasına neden olan sistemsel ayrımcılık, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Ankara Tabip Odası, bu uygulamayı etik dışı ve insan haklarına aykırı bularak Bilkent Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi Başhekimliği ile temas kurdu.
Yapılan görüşmeler sonucu Sağlık Bakanlığı nezdinde sistemsel bir düzenleme gerçekleştirildi ve “evli/evli olmayan” ayrımı kaldırıldı. Ankara Tabip Odası tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Kadın hastaları tedirgin eden ve ayrımcılık yaratan bu uygulama sona ermiştir. İnsan haklarına, kadın haklarına ve tıp etiğine aykırılıklara karşı mücadelemiz sürecektir” ifadelerine yer verildi.
Kadın Sağlığına Erişimde Özgürlük ve Eşitlik Adımı
Söz konusu ayrım, birçok kadın tarafından özel hayatın gizliliğini ihlal edici ve ayrımcı bir yaklaşım olarak değerlendirilmişti. Randevu sistemi üzerinden alınan bilgilerle kadınların medeni durumuna göre farklı işlem yapılması, hasta mahremiyetine aykırı bulundu.
Kararın ardından Ankara Tabip Odası, sağlık hizmetlerinde cinsiyet temelli ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve herkesin eşit koşullarda hizmete ulaşabilmesi için düzenlemelerin takipçisi olacaklarını duyurdu. Ayrıca, benzer etik sorunların başka alanlarda da yaşanmaması için sağlık sisteminde daha bütüncül ve hak temelli uygulamaların gerekliliğine dikkat çekildi.
Kamuoyu Baskısı ve Sivil Tepkiler Etkili Oldu
Kararın alınmasında kamuoyunun rolü de göz ardı edilmedi. Konu sosyal medyada büyük yankı uyandırmış, kadın hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve sağlık çalışanları, bu ayrımcı uygulamaya karşı seslerini yükseltmişti.
Sağlık hizmetlerinde eşitlik, hasta mahremiyeti ve insan onuruna saygı temelinde bir politika benimsenmesi gerektiği yönündeki talepler karşılık buldu. Yaşanan gelişme, Türkiye’de sağlık sisteminde etik ve toplumsal duyarlılığa dayalı bir iyileşmenin mümkün olabileceğini gösterdi.