Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
MayaHaberCom Kocaeli Gergerlioğlu, Gaziantep Cezaevi'nden Seslendi

Gergerlioğlu, Gaziantep Cezaevi'nden Seslendi

Gergerlioğlu, cezaevlerindeki hak ihlallerini ve insan onuruna aykırı koşulları vurguladı. Tutuklu öğrencilerin mağduriyetine dikkat çekti.

Okunma Süresi: 3 dk

Gergerlioğlu: 'Bu Bebek Düşerse Katili Kim Olacak?'

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Gaziantep'teki L, H ve Açık Cezaevleri'ni ziyaret ederek, cezaevlerinde karşılaşılan ciddi hak ihlalleri ve mahpusların içler acısı durumları hakkında açıklamalarda bulundu. Gergerlioğlu, özellikle tutuklu öğrencilerin yaşadığı mağduriyetlere ve cezaevlerindeki insan onuruna aykırı koşullara dikkat çekti.

'Üniversiteli Gençler 53 Gündür Tutuklu'

Gergerlioğlu, Gaziantep L Tipi Cezaevi'nde görüşme yaptığı 8 kadın mahpusun büyük bir kısmının üniversite öğrencisi olduğunu belirtti. Tıp, bilgisayar mühendisliği ve psikoloji bölümlerinin son sınıf öğrencilerinin bulunduğu tutukluların, yurt dışına çıktıkları gerekçesiyle 53 gündür tutuklu olduğunu ifade etti. Gergerlioğlu, seyahat hakkının anayasal bir hak olduğunu belirterek, şu soruyu sordu:

“Seyahat hakkı anayasal bir haktır, bu nasıl suç olur?”

Ayrıca, tutuklu öğrencilerin eğitim haklarının engellendiği ve çoğunun okullarının bir yıl uzadığına da dikkat çekti. Gergerlioğlu, sabaha karşı yapılan baskınlarda öğrencilerin kötü koşullarda gözaltına alındığını ve ağır psikolojik baskılara maruz kaldıklarını söyledi.

‘Cezaevlerinde Altyapı Sorunları ve İnsan Onuruna Aykırı Koşullar’

Gergerlioğlu, cezaevlerinin fiziki koşullarının da insan onuruna aykırı olduğunu belirtti. 1200 kişilik kapasiteye sahip bir cezaevine 3000 kişinin yerleştirildiğini, sıcak suya erişimin olmadığını, bayramda odaların lağım suları ile dolduğunu ve mahpusların vantilatörsüz, boğucu koşullarda yaşadığını vurguladı.

'Hamile Mahpus Hatice Doğru’nun Durumu Kritik'

Gergerlioğlu, cezaevindeki hamile mahpus Hatice Doğru’nun durumunun kritik olduğunu belirtti. Hatice Doğru’nun, daha önce düşük yaptığı ve gözaltındayken "Lütfen beni tutuklamayın, bebeğimi kaybederim" dediği bilgisini paylaşan Gergerlioğlu, şu şekilde devam etti:

“Gece yalnızca bir saat uyuyabilen Doğru, elleri kelepçeli şekilde hastaneye götürüldü. Saatler süren yolculuklarla daha da yıprandı. Bu bebek cezaevinde düşerse, sorumlusu kim olacak?”

Gergerlioğlu, bu tür ağır koşulların, sadece mahpusları değil, aynı zamanda çocuklarını da etkilediğini ifade etti.

'10 Kişilik Odada 22 Mahpus'

Gergerlioğlu, Gaziantep Açık Cezaevindeki 600 kişilik kapasiteye sahip odada 1300 mahpusun kaldığını, bazı mahpusların koridorlarda ve tuvalet önlerinde yatmak zorunda kaldığını belirtti. Cezaevlerindeki yoğunluk sorununu acilen çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Gergerlioğlu, idareyle görüştüğünü ancak asıl sorunun yoğunluk olduğunu ifade etti.

‘KHK’lıların Çocukları ve Cezaevindeki Psikolojik Sorunlar’

Gergerlioğlu, KHK’lıların çocuklarının da cezaevlerinde tutuklu olduğunu ve bu çocukların sadece anne-babalarının KHK’lı olması nedeniyle hedef alındığını söyledi. Ayrıca, cezaevlerinde psikolojik destek eksikliği nedeniyle intihar girişimlerinde bulunan mahpusların sayısının arttığını belirtti:

“Cezaevinde 4 kez intihar girişiminde bulunan genç bir kadının durumu şu an çok ağır. Psikolojik desteğin acilen sağlanması gerekiyor.”

'MS Hastası Mehmet Hanifi Emeç’in Durumu'

Gergerlioğlu, MS hastası olan ve KHK’lı olduğu için hala tahliye edilmeyen Mehmet Hanifi Emeç’in durumunun her geçen gün daha da ağırlaştığını belirtti. Emeç’in 9 aydır hayati ilaçlarına erişemediğine dikkat çeken Gergerlioğlu, Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Bu mahpus yatalak durumda, bir an evvel tahliye edilmeli” dedi.

'Devlet Gençlerini ve Hastalarını Cezaevinde Unutmamalı'

Ziyaretlerini tamamlayan Gergerlioğlu, devletin gençlerini, hamile kadınlarını ve hasta mahpuslarını böylesine ağır koşullara mahkûm edemeyeceğini vurguladı. Gergerlioğlu, cezaevlerindeki insan hakları ihlallerinin ve kötü koşulların bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını çizdi:

“19-24 yaş aralığında gencecik insanlar bu süreçte hayattan umudunu kesmiş durumda. Devlet kendi gençlerini, hamile kadınlarını, hasta mahpuslarını böylesine ağır koşullara mahkûm edemez.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *