Yıkım Kararına Balıkçılardan Tepki
Başiskele sahilinde artan izinsiz çekek yerleri ve balıkçı teknelerinin barınma yerlerinin yetersizliği ile ilgili yapılan şikayetler üzerine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi harekete geçti ve yıkım kararı aldı. Ancak, Başiskele'deki amatör balıkçılar, bu kararı protesto ederek, yıkımın durdurulmasını ve mevcut alanların marina yapılana kadar kullanılmasına izin verilmesini talep etti.
Balıkçılar: ‘İşi Ticaretleştirenler Bizleri Mağdur Ediyor’
Başiskele’deki balıkçılar, sabah saatlerinde yaptıkları basın açıklamasında tekneler için yeterli barınma alanı olmadığından yakındı. Ayrıca, bazı kişilerin usulsüz şekilde yapılan alanları ticarete dökmeleri nedeniyle mağdur olduklarını belirttiler. Açıklamada, "Buradaki balıkçılar düzen istiyor. Denetimsizlik nedeniyle bazıları sınırları aşarak işi ticarete döküyor ve bu diğer balıkçıları mağdur ediyor" ifadeleri kullanıldı.
‘15 Yıldır Çözülemeyen Sorun’
Başiskele’deki sahil şeridinde balıkçılar, 15 yıldır devam eden bu sorunun çözülmediğini ve özellikle kötü görüntüye neden olan yapıların kaldırılmasına yönelik taleplerinin az sayıda şikayetçi nedeniyle olumsuz sonuçlandığını belirtti. Balıkçılar, yeni marina ya da çekek yerinin büyütülmesini talep ederek, düzenli denetimler ve kurallara tabi alanların oluşturulmasını istediler.
‘Tekne Bağlama Alanları Yetersiz’
Balıkçılar, mevcut tekne bağlama alanlarının yetersiz olduğunu ve Başiskele’de artan nüfusla birlikte bu yetersizliğin daha da belirginleştiğini dile getirdiler. Denizsever vatandaşların kendi imkanlarıyla oluşturduğu çekek yerlerinin, görsel olarak hoş olmayan sonuçlara yol açtığını belirten balıkçılar, Büyükşehir Belediyesi'nden düzenli denetim ve çekek yeri sınırlarının belirlenmesini talep ettiler.
‘Marina Yapılana Kadar Müsaade Edilsin’
Balıkçılar, Büyükşehir Belediyesi'nin yönetiminde marina yapılana kadar mevcut çekek yerlerine müsaade edilmesini istediklerini ifade etti. Ayrıca, Büyükşehir Belediyesinin gelir kaynaklarının belediyeye aktarılacağı bir marina yapılması ve bunun dernekler veya barınaklar tarafından yönetilmemesi gerektiğini belirttiler.
