Hyundai Motor Türkiye Elektrikli Araç Üretimine Başlıyor
Hyundai Motor Türkiye, 2026 yılında Türkiye’de elektrikli araç üretimine başlayacağını duyurdu. Bu hamle, markanın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamasına önemli bir adım olacak. Elektrikli araç üretimi, Hyundai’nin karbon ayak izini azaltma hedefine ulaşmasına yardımcı olacak ve aynı zamanda küresel yeşil mobiliteye geçişi destekleyecek.
İzmit Fabrikasında Elektrikli Araç Üretimi
Hyundai’nin Türkiye’deki İzmit fabrikasında üretilecek olan elektrikli araçlar, markanın Avrupa pazarındaki sürdürülebilir mobilite çözümlerine olan artan talebe yanıt verecek. Elektrikli araç üretiminin yanı sıra, Hyundai Motor Türkiye, içten yanmalı motorlu araç üretimine de devam edecek. Bu süreç, markanın ürün gamını daha da genişletmeye olanak sağlayacak.
Yeni Ünvan ve Küresel Güçlenme
Geçtiğimiz günlerde, Hyundai Motor Türkiye ticari ünvanını "Hyundai Assan Otomotiv Sanayi"den "Hyundai Motor Türkiye" olarak değiştirdi. Bu değişiklik, Hyundai’nin global otomotiv dünyasında daha güçlü bir konumda yer almasını amaçlıyor. Markanın bu adımı, Türkiye’nin de küresel otomotiv üretiminde önemli bir merkez haline gelmesine katkıda bulunacak.
Yerli Üretim ve Ekonomiye Katkı
Hyundai Motor Türkiye, üretim kapasitesini artırarak ve yerel tedarikçilerine öncelik vererek Türk ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Şu anki üretim süreçlerinde araç bileşenlerinin yüzde 55’inden fazlası, 50'den fazla yerli tedarikçi ile temin ediliyor. 2026’da İzmit’te üretilecek olan elektrikli araçlar da bu yerli üretim oranını sürdürecek şekilde üretilecek. Bu durum, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki yerli üretim kapasitesinin güçlenmesine katkı sağlayacak.
2035 Hedefi: Sıfır Egzoz Emisyonu
Hyundai Motor Türkiye’nin uzun vadeli hedefi, 2035 yılına kadar Avrupa'da yalnızca sıfır egzoz emisyonlu araçlar sunmak. Bu stratejik hamle, markanın çevre dostu mobiliteye olan bağlılığını güçlendirirken, Türkiye'nin Hyundai'nin Avrupa'daki stratejik rolünü pekiştirecek. Bu adım, sadece markanın küresel hedeflerine ulaşmasını hızlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin yeşil otomotiv üretimindeki rolünü de güçlendirecek.
