Sırrı Süreyya Önder Hayatını Kaybetti: Sanatın ve Siyasetin Çok Yönlü İsmi Sonsuzluğa Uğurlandı
Aort Yırtılması Sonrası 18 Gün Yoğun Bakımda Kaldı
DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, geçirdiği kalp krizi sonrası kaldırıldığı hastanede, 18 günlük yoğun bakım tedavisinin ardından 3 Mayıs 2025 tarihinde saat 16.10’da hayatını kaybetti. 62 yaşındaki Önder, 15 Nisan’da yaşadığı kalp rahatsızlığı nedeniyle apar topar hastaneye kaldırılmış, burada yapılan tetkiklerde aort diseksiyonu (aort damarının yırtılması) tanısı konmuştu.
Florence Nightingale Hastanesi’nde acilen ameliyata alınan Önder'e Bentall operasyonu ve tek damar bypass yapıldı. 7 saat süren ameliyat sonrası, solunumu ve dolaşımı desteklemek amacıyla ECMO cihazına bağlandı ve yoğun bakıma alındı. Ancak geçen 18 gün boyunca sağlık durumu düzelmedi; nörolojik komplikasyonlar ve çoklu organ yetmezliği gelişmesiyle, hayatını kaybetti.
Yoğun Bakım Süreci Gün Gün Takip Edildi
Sırrı Süreyya Önder'in hastaneye kaldırıldığı ilk andan itibaren kamuoyunda büyük bir endişe oluşmuştu. DEM Parti, belirli aralıklarla milletvekilinin sağlık durumuna ilişkin bilgi paylaşımında bulundu. Yoğun bakımda entübe edilen ve ECMO (Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu) desteği ile hayati fonksiyonları sürdürülen Önder’in durumu, özellikle son 5 gün içinde daha da ağırlaştı. Solunum ve dolaşım sistemi dışında karaciğer ve böbrek fonksiyonları da bozuldu.
Doktorlar, Bentall operasyonu sonrası en riskli dönemin ilk 10 gün olduğunu belirtse de, Önder bu süreyi atlatamamış; beynin oksijensiz kalması nedeniyle nörolojik fonksiyonlarda geri dönüşsüz hasar oluşmuştu. Bu gelişmelere paralel olarak vefat haberi 3 Mayıs’ta geldi.
Sırrı Süreyya Önder Kimdir?
Sinemadan Meclis’e Uzanan Bir Hayat
7 Temmuz 1962’de Adıyaman’da doğan Sırrı Süreyya Önder, genç yaşlarından itibaren edebiyat, sinema ve siyasetle iç içe bir hayat sürmüştür. 12 Eylül askeri darbesi sonrası Mamak Askeri Cezaevi'nde siyasi nedenlerle tutuklanan Önder, burada geçirdiği yıllar boyunca politik bilincini ve sanatsal yönünü pekiştirmiştir. Cezaevi sonrası uzun yıllar gazetecilik, yazarlık ve yönetmenlik yaptı.
2006 yapımı, Adıyaman'da geçen ve darbe sonrası dönemi konu alan “Beynelmilel” adlı film, onu hem Türkiye sinema tarihine hem de geniş kitlelerin hafızasına kazımıştır. Film, Altın Portakal Film Festivali dahil birçok ödüle layık görülmüş; Önder’in sanatçı kimliğini siyasal bir hafıza ile buluşturmuştur.
Meclis'teki Etkili Duruşu ve Çözüm Süreci Rolü
Önder, 2011 genel seçimlerinde BDP (Barış ve Demokrasi Partisi) listelerinden İstanbul milletvekili olarak Meclis’e girdi. Daha sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve son olarak DEM Parti saflarında siyaset yaptı. 2013-2015 yılları arasında yürütülen ve kamuoyunda “Çözüm Süreci” olarak bilinen müzakerelerde aktif görev üstlendi. İmralı Heyeti'nin en dikkat çekici isimlerinden biri olarak Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere katıldı.
Meclis’teki hitabeti, mizahi dili ve sert ama ölçülü eleştirileriyle geniş kesimlerin dikkatini çeken Önder, aynı zamanda birçok farklı siyasi görüşten insanın saygı duyduğu bir figür haline geldi.
Siyasi ve Sanatsal Camia Yasta
Taziye Mesajları Yağdı
Sırrı Süreyya Önder’in vefatı, sadece kendi partisinde değil, siyaset üstü bir etki yarattı. DEM Parti başta olmak üzere, CHP, TİP, DEVA ve Saadet Partisi gibi farklı ideolojik çizgilerdeki siyasi partiler, Önder için taziye mesajları yayımladı. TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı dahil pek çok devlet yetkilisi, onun Meclis’e katkılarına dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Sanat camiası ise Önder’i hem bir sanatçı hem de bir entelektüel olarak andı. Yönetmenler, yazarlar ve gazeteciler sosyal medya üzerinden Önder’in düşünsel mirasına vurgu yaptı.
Cenaze Töreni Programı
DEM Parti yetkililerinden alınan bilgiye göre, cenaze töreni 5 Mayıs 2025 Pazartesi günü İstanbul’da düzenlenecek. Törenin yeri ve saati henüz netleşmemekle birlikte, Önder’in vasiyeti gereği sade ama anlamlı bir uğurlama planlandığı bildirildi. Ailesi, siyasi söylemlerden uzak, anma ve vedalaşmaya odaklı bir program istediklerini ifade etti.
Sırrı Süreyya Önder’in Ardında Bıraktıkları
Sırrı Süreyya Önder, sadece milletvekilliği ya da film yönetmenliği ile değil; kültürel hafızaya bıraktığı iz, özgün dili, barış ve hak temelli duruşu, cesur mizahı ve toplumla kurduğu samimi ilişkiyle hatırlanacak.
Meclis kürsüsünden “Gözümün nuru halkım” diyerek yaptığı çıkışlar, kendine has gülümsemesi ve Türkiye siyasetine kazandırdığı insani bakış açısı, onun ardından yazılacak sayısız yazının ve belgeselin konusu olacak nitelikte.
