Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
MayaHaberCom Gündem 6.2'nin Ardından İstanbul'daki Deprem Polemiğine İTÜ De Karıştı

6.2'nin Ardından İstanbul'daki Deprem Polemiğine İTÜ De Karıştı

İTÜ akademisyenleri, Marmara'daki büyük deprem riskini ele aldı. 6,2 büyüklüğündeki depremin sadece yüzde 12'sinin enerjisini boşalttığını belirtti.

Okunma Süresi: 2 dk

İTÜ Akademisyenlerinden Deprem Raporu: 'Marmara'daki Büyük Deprem Senaryosu Korku İçin Değil, Gerçek Mühendislik Hesaplarıyla Hazırlandı'

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenleri, İstanbul’daki son 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Marmara’daki büyük deprem riskine ilişkin bir ön rapor hazırladı. Raporda, Marmara Denizi'nin Orta Marmara Sırtı'nda gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki depremin yalnızca sismik enerjinin yüzde 12’sini boşalttığı ifade edilirken, 7,8 büyüklüğündeki büyük deprem senaryosunun ise korku yaratmak amacıyla değil, bilimsel hesaplamalarla ortaya konulduğu vurgulandı.
İTÜ101: İTÜ'ye geldiğinizde bilmeniz gerekenler | arı24

Rapordan Önemli Bulgular

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral'ın koordinasyonunda, Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) tarafından hazırlanan raporda, 23 Nisan 2025 tarihinde Marmara Denizi’nin Orta Marmara Sırtı'nda meydana gelen depremde, 13 saniye süren şokun yaklaşık 12 kilometre genişliğindeki bir alanda etkili olduğu belirtildi. Depremin, Silivri’nin 5 kilometre güneyinde gerçekleştiği ve 291 artçı sarsıntı kaydedildiği ifade edildi. Rapor, bu depremin enerjisinin yalnızca yüzde 12’sinin boşaldığını ve bu nedenle büyük bir gerilim birikiminin hala sürdüğünü ortaya koydu.

Gerilim Birikimi ve Fayların Durumu

Raporda, Marmara’daki büyük depremler için sıklıkla gündeme gelen 7,8 büyüklüğündeki senaryonun bilimsel verilerle desteklendiği ve bu büyüklüğün, Marmara Denizi'nde büyük bir fayın tüm parçalarının kırılmasının olası sonuçlarından biri olduğuna dikkat çekildi. MATAM Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, bu depremin yalnızca Kumburgaz Fayı’nın 20 kilometrelik kısmında gerçekleştiğini ve fayın diğer bölümlerinde hala büyük gerilim biriktiğini ifade etti.

Toplumda Deprem Algısı ve Bilimsel Çalışmalar

Prof. Dr. Yaltırak, depremlerle ilgili toplumda oluşan yanlış algılara karşı bilimsel verilerin daha fazla ön plana çıkarılması gerektiğini belirtti. Depremle ilgili yapılan tahminlerin, gerçek risklerin değerlendirilmesi adına önemli olduğuna dikkat çeken Yaltırak, "Bizim görevimiz en büyük riski tanımlayıp buna göre kentsel dönüşüm planlamak, afet senaryosu üretmektir." ifadelerini kullandı. Yaltırak, halkın duymak istediklerini dinleyerek yanlış bilgilere inandığını ve bunun doğrudan güvenliklerini tehlikeye atabileceğini vurguladı.                                                            

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *