Sapanca Gölü’nde Su Seviye Düşüşü: Kritik Uyarılar
Sakarya ve Kocaeli'deki milyonlarca vatandaşın içme su ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü, kritik seviyelere geriledi. SASKİ verilerine göre, göldeki su seviyesi 29.87 metreye düştü. Bu seviyenin altına inildiği takdirde, göldeki su kaynaklarının tükenmesi riski bulunuyor. Gölün bazı bölgelerinde kayıkların karaya oturduğu görüntüler ise su seviyesinin ne kadar tehlikeli bir noktaya geldiğini gözler önüne seriyor.
Kuraklık, artan nüfus ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle Sapanca Gölü’nde büyük bir su kaybı yaşanıyor. Gölün havzasındaki su kayıplarının yanı sıra, suyun ticari amaçlarla şişelenmesi ve turistik faaliyetlerde kullanılması da büyük bir sorun oluşturuyor. SASKİ, suyun daha fazla azalması durumunda içme suyu kullanımını sınırlandırmak için çeşitli önlemler almayı planlıyor.
Uzmanlardan Kritik Uyarılar
Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, Sapanca Gölü’nde yaşanan bu su kaybını değerlendirdi. Yiğit, suyun sadece yağışla değil, yanlış kullanım ve çevresel faktörlerle de tükendiğini vurguladı. Yiğit, şu ifadeleri kullandı:
“Doğada her şey birbirine bağlıdır; orman yoksa toprak yok, toprak yoksa su yok. Bu nedenle su kaynaklarının korunması, yalnızca yağışa bağlı değildir. Aynı zamanda bilinçli kullanım da çok önemlidir.”
Yiğit, Sapanca Gölü'nün yer altı suyu ve derelerle beslendiğini, ancak bungalovların havuzlarını doldurmak, su şişeleme fabrikalarının faaliyetleri ve sanayi kullanımının bu doğal dengeyi bozduğunu söyledi. Ayrıca, "İnsanlar suyu tasarruflu kullanmayı bilmiyor ve hala araba yıkama gibi gereksiz su harcamaları devam ediyor" dedi.
Su Tasarrufu ve Sürdürülebilir Kullanım
Gümrükçüoğlu Yiğit, suyun tasarruflu kullanılmasının önemine dikkat çekti. "Evsel kullanımdan bahsetmiyorum, ama sanayi ve tarımda suyu tasarruflu kullanmayı öğrenmeliyiz" diyen Yiğit, tarımsal sulamanın da daha verimli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle, yanlış sulama yöntemleri ve suyun amaç dışı kullanımıyla ilgili ciddi bir bilinç eksikliğinden bahsetti.
“Bu bir ekosistem, su dolu bir çanak değil. Su sadece içme kaynağı değil, bütün ekosistemin bir parçasıdır. Hem sucul canlılar hem de diğer canlılar bu durumdan etkileniyor.”
Yiğit, belediyelere ve diğer kurumlara, suyun korunması için daha aktif politikalar geliştirmeleri çağrısında bulundu. Ayrıca, kuraklıkla mücadele ederken, tüm su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlamak için alınacak tedbirlerin çok önemli olduğunu vurguladı.
Sanayinin Su Kullanımı ve Yuvacık Barajı’na Su Çekilmesi
Yiğit, sanayi su çekiminin de kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti. “Sanayinin su kullanımının sınırlandırılması gerekiyor. Bu kadar kıymetli bir içme suyu kaynağının, sanayiye verilmesi kabul edilemez” diyen Yiğit, Yuvacık Barajı’na da zaman zaman Sapanca Gölü’nden su çekildiğini belirtti. Bu durumun dünya genelinde nadir görülen bir uygulama olduğunu ifade eden Yiğit, barajlara içme suyu çekilmesinin önlenmesi gerektiğini söyledi.
Çözüm İçin Ortak Hareket
Su kaynaklarını korumak, iklim değişikliğiyle uyumlu politikalar geliştirmek ve suyu tasarruflu kullanmak, gelecekteki su krizlerini önlemek adına kritik adımlar olacaktır. Gümrükçüoğlu Yiğit, tüm bu tedbirlerin bir bütün olarak uygulanması gerektiğini ve hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini ifade etti:
“Bizim de yanlış kullanımımız var, ormanlar kesiliyor, su kaynakları tahrip ediliyor. Bu yanlışlardan vazgeçmeliyiz ve suyu birlikte korumalıyız.”
