“Bilim İnsanları Alarm Verdi: 7.0 Deprem Kapıda Olabilir!”

Balıkesir Sındırgı’daki sismik hareketlilik için Doç. Dr. Bülent Özmen, Simav ve Gelenbe faylarının 7 büyüklüğünde deprem üretebileceğini söyledi.

“Depremler hem tektonik hem magmatik kökenli olabilir”

Sındırgı’daki hareketliliğin kaynağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özmen, bölgenin karmaşık jeolojik yapısına işaret etti:

“Bu kadar sık ve yoğun deprem üretimi, yalnızca tektonik sıkışma ile açıklanamayacak kadar güçlü. Magmatik sokulumun da devrede olduğu düşünülüyor. İki kez 6,1 büyüklüğünde deprem olması ve toplam sarsıntı sayısının 18 bine dayanması oldukça sıra dışı.”

Doç. Dr. Özmen, mevcut verilerle bölgedeki sürecin nereye evrileceğine dair kesin bir tahmin yapılamayacağını, ancak bilimsel çalışmaların hızla artırılması gerektiğini vurguladı.


“Geçici deprem gözlem istasyonları kurulmalı”

Özmen’e göre bölgenin deprem parametrelerini doğru okuyabilmek için acilen yeni ekipman ve ölçüm sistemleri gerekiyor. Uzman, önerilerini şu sözlerle sıraladı:

Mikro deprem aktivitesinin daha hassas ölçülmesi için Sındırgı ve çevresine geçici deprem gözlem istasyonları kurulmalı.

Yer altı su seviyesi değişimleri, radon gazı ölçümleri ve elektrik-manyetik alan değişimleri anlık olarak izlenmeli.

Yerkabuğunda deformasyon olup olmadığını anlamak için jeodezik ölçümler yoğunlaştırılmalı.

Özmen, bu parametrelerin düzenli takibinin, bölgede büyük bir depremin işaretlerinin önceden fark edilmesine yardımcı olabileceğini söyledi.


“AFAD veri seti oluşturmalı, düzenli rapor yayımlanmalı”

Uzman, Sındırgı’daki bulguların tüm kurumlar tarafından ortak bir platformda toplanması gerektiğine dikkat çekti:

“Elde edilen tüm jeolojik, jeofizik ve sismik veriler bir araya getirilmeli. AFAD Deprem Bilim Kurulu aracılığıyla kısa, orta ve uzun vadeli bir yol haritası hazırlanmalı. Kamuoyu da bu süreçte düzenli olarak bilgilendirilmeli.”

Özmen, yanlış bilgilerin sosyal medyada hızla yayılması nedeniyle bilimsel raporların öneminin daha da arttığını söyledi.


Balıkesir'de 6.1 ve 4 büyüklüğünde deprem: Bazı binalar yıkıldı – Yeni  Yaşam Gazetesi | Yeni Yaşam

“Sındırgı’da yaşayanlar olağanüstü bir süreçten geçiyor”

AFAD’ın bölgeyi kısa süre önce ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ ilan ettiğini hatırlatan Özmen, bunun yeterli görünmemesi halinde “afete maruz bölge” ya da “olağanüstü hal” gibi seçeneklerin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Sındırgı halkı üç aydır aralıksız depremlerle yaşıyor. Bu psikolojik bir yıpranmadır. Olağanüstü bir durum, olağanüstü tedbir gerektirir.”
diyen Özmen, şu önerilerde bulundu:

Geçici barınma alanları artırılmalı.

Bölgeden ayrılmak isteyenlere taşınma ve yerleştirme desteği sağlanmalı.

Eğitim ve sağlık hizmetleri, sarsıntı riskine göre özel planlamalarla devam ettirilmeli.


“Simav ve Gelenbe fayları 7 büyüklüğünde deprem üretebilir”

Doç. Dr. Özmen, son olarak bölgedeki potansiyel en büyük tehlikeye de dikkat çekti:

“Simav Fay Zonu ve Gelenbe Fayı’nın 7 büyüklüğüne varan deprem üretme kapasitesi, geçmiş raporlarla ve akademik çalışmalarla zaten ortaya konmuş durumda.”

7 büyüklüğünde bir depremin açığa çıkaracağı enerjinin çok büyük olduğunu söyleyen Özmen, bilimsel hesaplara da değindi:

“6 büyüklüğünde 31 deprem, 7 büyüklüğündeki tek bir depremin enerjisine eşittir. Sındırgı’da şu ana kadar yalnızca iki adet 6,1 büyüklüğünde deprem yaşandı. Bu da enerjinin henüz tam boşalmadığını gösteriyor.”

İLGİLİ HABERLER