Avrupa'dan Vize Şoku: Schengen Kapıları Türklere Kapatılıyor
Avrupa Birliği ülkeleri, kaçak göçle mücadele kapsamında Schengen vizesi başvurularında sert tedbirler aldı. Almanya başta olmak üzere birçok ülke, Türk vatandaşlarına yönelik vize sürecini neredeyse tamamen durdurdu.
Kaçak göç bahanesiyle başvurular askıya alındı
Avrupa ülkeleri, son dönemde artan düzensiz göç akını ve sınır güvenliği gerekçesiyle Schengen rejiminde ciddi kısıtlamalara gitti. Almanya’nın başlattığı sınırlarda kontrol uygulamaları kısa sürede Danimarka, İsveç, Polonya, Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan, Fransa ve Hollanda gibi ülkelere de yayıldı. Bu ülkeler, Schengen’in serbest dolaşım anlayışını fiilen askıya alarak kontrollü geçiş sistemine geçti.
Almanya, sistemdeki yoğunluk, kötüye kullanım iddiaları ve Türkiye’den gelen kaçak göç baskısı gerekçesiyle vize başvurularını fiilen durdurdu. Randevu sistemindeki çöküş nedeniyle birçok vatandaş bir yılı aşkın süredir randevu alamıyor. Benzer şekilde diğer AB ülkelerinden de Türkiye’ye yönelik vize onayı oranlarında ciddi düşüş yaşanıyor.
Türk vatandaşlarına vize yok denecek kadar az
Sözcü Gazetesi'ne dayandırılan haberlere göre, birçok Avrupa ülkesi resmi açıklama yapmaktan kaçınsa da, Türkiye'den yapılan bireysel Schengen başvurularına neredeyse hiç vize verilmediği belirtiliyor. Almanya’nın öncülüğünde alınan bu kararlar, özellikle turistik ve ticari vize almak isteyen Türk vatandaşlarını zora soktu.
Vize başvuru ofislerinde yaşanan dolandırıcılık ve aracı firmalarla ilgili şikayetler de incelenmeye alındı. Avrupa’daki bazı konsolosluklar, randevu sistemlerinin paralı aracılar tarafından manipüle edildiğini tespit etti ve bu durum, sistemin durma noktasına gelmesine neden oldu.
Schengen sisteminde kriz derinleşiyor
Kaçak göçle mücadele gerekçesiyle başlatılan bu uygulamalar, sadece güvenlik endişeleriyle sınırlı kalmayıp, diplomatik ilişkileri ve halklar arası etkileşimi de olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, AB ülkelerinin Türkiye gibi aday ülkelere karşı bu denli sert kısıtlamalar uygulamasının, hem insan hakları hem de uluslararası hukuk açısından sorunlu olduğunu vurguluyor.